Eski zamanda küçük bir tay vardı. O ve annesi güzel bir çiftlikte sakin
huzurlu bir hayat sürüyorlardı; kâh birbirleriyle yarışıyorlar, kah otlanıyor
lardı. Ne annesi ondan ne de o annesinden ayrılıyordu. Karanlık bastırınca,
her biri ahıra gider, güven ve huzur içinde uyurlardı.
Fakat tay çiftlikten gitmeye karar verdi ve bu fikrinde ısrar etti. Annesiyle
edalaştı. Ancak annesi onu tek başına gitmeye bırakmadı. iki gözü iki çeşme
onunla birlikte o da gitti.
Allah'ın geniş topraklarında yürümeye başladılar. Hangi araziye uğradı-
larsa, başka hayvanların orada yaşadığını ve onların oradakalmalarına izin
vermediğini gördüler.
Gece oldu. Sığınacakları bir yer bulamadılar. Sabaha kadar geceyi dışarıda
(açıkta) aç ve endişeli geçirdiler.
Bu acı tecrübeden sonra küçük tay,çiftliğine geri dönmeye karar verdi. Çün-
kü orası atalarının ve dedelerinin toprağıdır. Orada bol yiyecek ve tam güven-
lik vardır. Buna göre "Kim kendi toprağını terk ederse, gittiği yerde, yabancı
olarak yaşar".